İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve SAHA İstanbul tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Savunma Sanayii Buluşmaları’nın Millî Teknoloji Hamlesi’nin Türkiye’nin Teknolojik Dönüşümüne Etkisi Paneli’ne katılan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Millî Teknoloji Hamlesi vizyonuyla Türkiye’nin dijital dönüşümünü anlattı.
Dijital dönüşümün üç sac ayağının insan, iş süreçleri ve teknoloji olduğunu ifade eden Başkan Koç, bu hususta insan ve iş süreçlerinin önemini vurguladı: “İnsanın olmadığı, iş süreçlerinin bu kültürün içine yedirilmediği bir ortamda optimum bir dönüşümden bahsedemeyiz. Bu anlamda baktığımız zaman bizim için en önemli faktörler insanın dönüşümünü sağlayabilmek ve kamuda dijital dönüşüme öncülük edebilmektir.”
Yenilikçi teknolojiler ve dijitalleşmenin getirdiklerinin hayatın her aşamasında yaşandığına dikkat çeken Başkan Koç; habercilik, sanat, sağlık, eğitim gibi alanlarda dijitalleşmenin getirdiği değişimi örneklerle anlatarak sağlık alanında dijital teknolojilerin karar destek sistemi olarak kullanıldığına dikkat çekti.
Başkan Koç, devletlerin dijitalleşmesi gerektiğini vurgulayarak dijital devlet dendiği zaman Türkiye’de ki en büyük platform olarak e-Devlet Kapısı’nın akla geldiğini söyledi: “59,2 milyon kişi Türkiye’deki en büyük platform, e-Devlet Kapısı’nı kullanıyor. Geçen sene 3 milyar giriş yapıldı sisteme, bu vatandaşımızın 3 milyar kez zamandan ve mekândan bağımsız olarak 7/24 hizmetlerini alabildiğini gösteriyor. Bunun hem refah hem de ekonomik anlamda çok büyük faydaları var.”
Parmak izi alımı ya da tapu işlemlerindeki imza işleminde olduğu gibi fiilen bulunma gerektiren durumlar dışında tüm işlemlerin artık e-Devlet Kapısı üzerinden yapıldığını söyleyen Başkan Koç, e-Devlet Kapısı’nın 2008 yılında 22 hizmetle yola başladığını şu anda ise 6.500’den fazla hizmetin olduğunu vurguladı: “6.500 hizmet dediğimiz zaman neredeyse dijitalleşebilen bütün kamu hizmetlerini dijitalleştirebildiğimizi söyleyebiliriz.”
Bütün dünya vatandaşlarının dijitalleşme ile veri üreten birer fabrikaya dönüştüğünü belirten Başkan Koç, verinin sahipliği ve nerede değere dönüşeceği konusunda uluslararası alanda soru işaretlerinin bulunduğunu ifade etti.
Konuşmasında Millî Teknoloji Hamlesi’nin her şeyden önce iki önemli katkısı olduğunu belirten Başkan Koç, bunlardan ilkinin dönüşümün tetiklenmesi olduğunu söyledi. Yapay zekâdan siber güvenliğe Ofis olarak birçok proje ile uğraşıldığını ifade eden Sn. Koç, Millî Teknoloji Hamlesi ruhunun temelinde milletin hak ve çıkarlarını koruyabilecek yetkinliklere ve teknolojilere kavuşan bir devlet anlayışının yer aldığının altını çizdi.
Verinin artık devletler ile çok uluslu şirketler arasında en büyük sorun olduğunu söyleyen Başkan Koç, sunulan hizmetlerin bedava olmasının sebebinin elde edilen verilerin şirketler tarafından kullanabilmesi olduğuna dikkat çekti: “Biz Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi olarak Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalacak diyoruz.”
Millî Teknoloji Hamlesi’nin ikinci en büyük katkısının oluşan bir öz güven olduğuna dikkat çeken Başkan Koç; özel sektörle birlikte başlayan, Teknofest’le birlikte gençlere yayılan yapabilme dürtüsünün artık kamuya da yansıdığını dile getirdi.
Son bir yılda üretilen verinin son 30 yılda üretilen veriye eşdeğer olduğunu belirten Sn. Koç, verinin değere dönüşebilmesinde en önemli teknolojinin yapay zekâ olduğuna dikkat çekti. Başkan Koç, verinin değer olabilmesi için standartlaştırılması, etiketlenmesi gerektiğini ise Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi mottosuyla ifade etti: “Veriniz kömür olsa bile sınıflandırıldığı zaman elmasa dönüşebilir.”
Üretilen verinin korunması için nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Başkan Koç, Millî Eğitim Bakanlığı ile birlikte Türkiye’nin ilk siber güvenlik lisesinin açıldığını belirterek, burada okuyan öğrencilerin hem teknik hem de teorik olarak çok iyi yetiştirildiğini dile getirdi.
Konuşmasının sonunda Başkan Koç, gelecekte yapay zekâ teknolojisi ile beraber siber saldırıların da otomatize olabileceğini belirterek, bu anlamda farkındalığın artırılması gerektiğini söyledi.