Ulusal Bilişim Kurultayı’nda Yeni Normal Dijital Ekonomi Konuşuldu

Ulusal Bilişim Kurultayı’nda Yeni Normal Dijital Ekonomi Konuşuldu
15 Ara 2021
Paylaş:

Türkiye Bilişim Derneği tarafından bu yıl 38’incisi düzenlenen Ulusal Bilişim Kurultayı’nın bu yıl ana teması “Yeni Normalde Dijital Ekonomi “olarak belirlendi. Kurultayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, konuşmasında yeni normalin hayatımıza getirdiği değişikliklere değindi.

Yeni normalin, yapılan şeyi değiştirmekten öte nasıl yapıldığıyla ilgili olduğunun altını çizen Başkan Koç; yeni nesil teknolojiler hayatımıza girdikçe, eğitimden sağlığa, çalışma hayatından dijital ekonomiye kadar birçok alanda iş yapış modellerinin hızla dijitalleştirdiğini ve gelişeceğini söyledi: “Herkes için farklı şeyler ifade etse de kesin olan bir şey var: hayatın eski normale dönmeyeceği… Yeni normalin sunacağı çok şey var ve Dijital Dönüşüm Ofisi olarak bizler de bu normalin merkezindeyiz. Kısaca söylemek gerekirse; gelecek dijital dönüşümde. Bu süreç bize gösterdi ki; ekonomilerin ve toplumların “Covid-19 öncesi” kalıplara dönmesi artık pek olası değil.”

İş Modelleri Rekabetin Doğasını Değiştiriyor
Dijital dönüşüm ve AR-GE sayesinde, gelişmiş ülkelerin teknolojiyi; gelişmekte olan ülkelerin de ürünleri ürettiği uluslararası iş bölümünde köklü değişimler yaşandığını vurgulayan Başkan Koç, iş modellerinin rekabetin doğasını da etkilediğini söyledi. “Pandeminin de etkisiyle hızla dijitalleşen iş modelleri rekabetin de doğasını değiştirdi. İşletmeler, sadece operasyonlarını daha çevik ve verimli hale getirmek için değil; talep ve müşteri beklentilerine daha hızlı yanıt vermek için de dijital dönüşüme hız verdi. Dijital dönüşüm sürecinde AR-GE ve inovasyonu bir kaldıraç olarak kullanıp; nesnelerin internetinden 5G’ye, blockzincirden bulut bilişime, yapay zekâdan 6G ile hayatımıza girmesi beklenen duyuların internetine kadar yeni ve yenilikçi teknolojileri AR-GE süreçlerimize entegre etmemiz gerekiyor.”

Başkan Koç, günümüzde şirketlerin yaşam döngüsünün inovasyon, AR-GE ve yenilikçi teknolojilere adaptosyona bağlı olduğunu belirterek ülkemizde de son yıllarda benzer örneklerin ortaya çıktığını dile getirdi: “Artık ülkemizden de bilgi ve iletişim sektöründe bırakın unicorn’ları decacornlar çıkmakta. Markalaşan bu başarıların altında, dijital iş modelleri doğrultusunda gerçekleştirilen yatırımlar yer almaktadır.”

%100 Güvenlik Diye Bir Şey Yoktur
Dijital altyapılara yönelik siber saldırıların ekonomik etkilerinin gün geçtikçe büyüdüğüne dikkat çeken Başkan Koç, siber uzayda tüm dünyayı önemli ölçüde etkileyen iki saldırı türünün fidye ve tedarik zinciri saldırıları olduğunu belirterek tek başına bir ürünle, bir sistemle güvenliğin sağlanamayacağını söyledi: “Siber güvenlikte herkesin bildiği temel bir kural vardır: %100 güvenlik diye bir şey yoktur.  Bu yüzden siber güvenlik esasen başınıza gelenleri ya da gelecek olanları yönetebilme sürecidir. Tek başına bir ürünle, bir sistemle yahut koyduğumuz politikalarla siber güvenliği sağlıyoruz diyemeyiz. Politikaların uygulanması, uygulandığının denetlenmesi ve eksiklerin görülmesi, bu doğrultuda sürekli iyileştirilmesi gerekir. Siber caydırıcılığın en önemli iki unsuru siber saldırılara karşı savunma gücünüz ve bu saldırıları durdurmak için sahip olduğunuz ofansif gücünüzdür. Siber güvenlikte caydırıcı olmanın yolu, bu alanda doğru strateji ve politikaları uygulayarak; mevcut teknolojilere eşdeğer millî ürün ve çözümler geliştirmek, her kademede siber güvenlik uzmanı sayısını artırmak ve yeni analiz yöntemleriyle zafiyet alanlarını erken tespit etmekten geçmektedir.”


Önceki Sonraki