
Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde “Türkiye’nin Dönüşümünün Politika Yapıcıları” başlıklı panel T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Sayın Dr. Ali Taha Koç, T.C. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Sayın Doç. Dr. Salim Atay, T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Sayın Prof. Dr. Göksel Aşan’ın katılımıyla gerçekleşti.
Başkanımız Sn. Dr. Ali Taha Koç konuşmasının başında dönüşümün tarihsel gelişimi ve dijital dönüşüme geçiş sürecine değindi. Bu süreçte, 21. yüzyılın teknolojilerinde otomasyonun ötesine geçilerek, tüm makinelerin Nesnelerin İnterneti (IoT) ile birbirine bağlandığı, hayatın her aşamasında üretilen büyük verinin bulut mimari ile mekândan bağımsız hale geldiği, verinin blok zinciri yoluyla düzenlenerek de kayıt altına alındığına dikkat çekti.
Koç, “Dijital Dönüşüm” geçiş sürecinde, üretim, ulaşım ve tüketim alışkanlıkları ile birlikte sosyolojik hayatın yeniden şekillendiğini, kendi kendini yöneten makinelerin sadece beden gücünün yerini değil aynı zamanda insan aklının da yerini almaya başladığını söyledi.
Niteliksiz iş gücü arzı ile nitelikli iş gücü talebi arasındaki farka dikkat çeken Koç 1980’lerde 1 Milyon Dolarlık katma değer yaratmak için 25 kişilik iş gücüne ihtiyaç duyulurken, bugün aynı etkinin 5 kişilik iş gücü ile sağlandığını dile getirdi. Yaklaşık 40 yıllık iş gücü arz talep ilişkisine bakıldığında, iş gücü talebindeki azalmanın önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde artarak devam etmesi ve toplumsal etkiler yaratmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Konuşmasının devamında T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi olarak bu iş gücü dönüşümünün kontrollü bir şekilde yaşanması için çalışmaların başladığını da ifade etti.
İki oturum ve soru cevap aşamasından oluşan panelde, Başkan Koç’a yöneltilen ilk soru; kamu dijital dönüşüm lideri kavramından ne anlamalıyız? Bu kavramın dijital dönüşüm sürecimizdeki yansımaları nasıl olacaktır? oldu.
Teknoloji ve dijital dönüşümün ülkelerin gelişiminde büyük sıçramalara vesile olacağına değinen Koç ulusal bir dönüşümün sağlanabilmesi için sadece idari bir yapılanmanın yeterli olmayacağını, tüm kamunun yek vücut olarak, birlikte hareket edebilmesi için bir koordinasyon rolüne ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Dijital dönüşümü hayata geçirmede doğru vizyon ve stratejinin varlığı ne kadar önemliyse, sürecin bu alanda bir lider önderliğinde yürütülmesi de dijital dönüşümün hayata geçirilmesi açısından kritik öneme sahiptir diyen Koç, Dijital Dönüşüm Lideri fonksiyonunun gerekliliğini ve önemini de şu sözleri ile ifade etti.
“48 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile dijital dönüşüm alanında dünyada başarılı ülkelerin tümünde yer alan “Kamu Dijital Dönüşüm Lideri” fonksiyonu artık ülkemizde de hayata geçmiştir.
Kamu Dijital Dönüşüm Lideri, kamu kurumlarının performans ve hizmetlerinin verimliliğini artırmak ve kamunun dijital dönüşümüne öncülük etmek amacıyla kamuda dijital dönüşüm stratejilerinin oluşturulması ve uygulama süreçleri başta olmak üzere dijital dönüşüm yol haritalarının hazırlanmasından sorumludur.
Bu açıdan Kamu Dijital Dönüşüm Lideri bir pozisyon olmayıp, bir fonksiyon olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uluslararası endeks çalışmaları değerlendirildiğinde, Dijital Dönüşüm Liderliği fonksiyonunun, uluslararası endeks çalışmalarında başarılı olan ülkelerin tamamında olduğunu görmekteyiz.”
Koç, dönüşüm sürecinde dijitalleşmenin önemini ve risk sermayesine yansımalarını 2018 yılında dünyanın en değerli markaları üzerinden açıkladı.
Konuşmasında, içinde bulunduğumuz dijital çağın hızına dikkat çekerek, 2018 yılında dünyanın en değerli 100 markasının toplam marka değerinin 4,4 trilyon dolar seviyesine ulaştığını, bu şirketlerden ilk 10 sırasının neredeyse tamamının teknoloji odaklı şirketler olduğuna vurgu yaptı. İnovasyon ve yenilikçi teknolojilere adaptasyon sağlayamayan şirketlerin ise rekabetçi olamayıp tarih sahnesinden zamanla silineceğini dile getirdi.
İkinci oturumda; sermaye piyasasında mevzuattan kaynaklanan nedenlerle, hala kâğıt üzerine ıslak imzalı olarak hesap açılabildiği, hesap açılışlarında e-devlet modülünün kullanılabilirliği sorusu Sn. Koç’a yöneltildi.
Koç soruya yönelik olarak, dijital kimliğin bankacılık hizmetlerinde kullanımının yaygınlaştırılması konusunda Ziraat Bankası ile başlatılmış olan çalışmadan bahsetti. Proje kapsamında vatandaşlarımızın TC kimlik kartları ve PİN’lerini kullanarak ilgili bankamızın internet bankacılığı işlemlerinden yaralanabildiklerini ve bu hizmete erişim için ilave bir kimlik doğrulama yöntemine ihtiyaç duymadıklarını dile getirdi.
TC kimlik kartları ile ATM’lerden para çekilmesini sağlayacak alt yapının ve hayata geçirilmesi hakkında pilot uygulama çalışmasının devam ettiğini söyleyen Koç, T.C. kimlik kartlarına nitelikli elektronik imza sertifikasının yüklenmesi konusunda da çalışmaların sürdüğünü iletti.
Soruda yer alan mevzuata ilişkin Sn. Koç’un yorumu şöyle oldu; “mevzuat MASAK tarafından uygulanmaktadır. Dijitalleşen dünyada elektronik doğrulama yöntemleri ıslak imzanın yerini almaktadır. Bu bağlamda bankacılık işlemlerinde ve hesap açma kapama işlemlerinde de bu dönüşümün yaşanması kaçınılmazdır. Ayrıca, bankacılık hizmetlerinde de ıslak imza yerine dijital kimlik doğrulama alternatiflerinin kullanılmasını desteklediğimizi ifade etmek isterim.”